22 Ağustos 2009 Cumartesi

Yaylilarina kurban ya habibi!

Gecen postun uzerine son iki gunde yasadiklarim romantik komedi tadi verse de biraz, kufrettirse de, so36'min gelmesi (cis gelmesi gibi bir sey artik bu) ve oryantal caz'in ellerine dusmem bir sekilde anlatilmali su blogda.

Dun uzun suredir ha verecegim, ha verdim diye bekledigim kitaplari Staatsbibliothek'e vermek icin yola ciktim aksam uzeri. Aksam uzeri dedigime bakmayin, Berlin'de hava bozdu yine o yuzden saat 6 aksam gibi geliyor artik. Neyse otobusu kacirdigim icin istasyona yurumem gerekti, ordan aktarmayla Potsdamer Platz'a ulastim kolayca. Saat 8'de bir arkadasla yemek sozum var tabi o yuzden biraz tirsarak gecikmesem bari diye hareket ediyorum. Yeraltindan cikmayi hedefledigim anda bastiran yagmur yuzunden bekleyeyim bari dedim, bekledim. Yagmur yavasladi diye ciktim yurumeye basladim, tabi ki semsiyesi olmayan tek insan bendim, Alman olmadigim bu kadar belli olmamistir daha once sanirim. Neyse yagmur yine hizlandi, islandim falan ama bir sekilde ulastim kutuphaneye. Ama kutuphane kapanmis. Ne guzel. Hak ettim ben diyerek cok gitmedim ustune olayin.

Bugun saat 1e kadar acik olan kutuphaneye yetiseyim diye 4 saatlik uykuyla kalktim gittim yine. Yanlis durakta indim. Yagmur yoktu evet ama kutuphaneye ulasinca bu sefer tadilat icin kapali oldugunu gormek kufretmenin lezzetini daha da artirdi.

Kafama takmayacagim bunlari. Oryantal caz sagolsun. Natacha Atlas'i bilenler bilir, bu kadinin sesi, sarki soyleyis sekli, sahnedeki durusu bana tarif edilemez duygular yasatiyor. 1 Mayis'da Kreuzberg'de Oryantal Caz dinledim diye triplere girmistim, ha o zaman ilk defa duymustum zaten oryantal cazin ne oldugunu ama eridim, oyle soyleyeyim. Bugun de bu rezilliklerin ustune eve ulasinca sans eseri Natacha Atlas'in 'I put a spell on you' yorumuna denk geldim. Ya Rab bu nasil bir kadindir, bu nasil bir sestir, bu nasil bir yilan gibi kivrilmaktir oyle. Arapcanin kaba bir dil oludugunu kim soylemis, Natacha Atlas soyleyince Arapcadan guzel dil mi var diyor insan. Ha sen bir de al boyle harika bir sarkiya dogu ezgilerini oyle guzel yedir, sonra bunu bir guzel de soyle, ben ne yapayim. Kulturel cesitlilik ne sevimli bir sey ve kulturlerin birlesiminden ortaya cikan muhtesem eserler beni mutlu ediyor, resmen. To do list'ime (boyle bir listem yok da bu vasitayla olsun iste) Natacha Atlas'in konserine gidip erimeyi ekliyorum. Performans 18 dakika, biraz uzun evet ama ben tadina doyamiyorum bir turlu. Merak eden varsa diye,

4 yorum:

  1. "Biraz soundtrack'i olan bir gunluge donusme egilimini fark etsem de bu blogun, yazmadan edemeyecegim."

    demişsin ya geçen postta, bunda da vermişin postuna soundtrack'i yine, diyorum ki tam da o söylediğin soundtrack'i olan günlük olsa ya bu blog'un konsepti. consider this kanka, bence olabilir yani :E

    YanıtlaSil
  2. Haklisin kanka, dusundum ben de ama bakalim, biraz deneme yanilma olacak, ne olacagini zaman gosterecek ama tabi bence de olabilir yani.

    nasil sevdin mi sarkiyi? :)

    YanıtlaSil
  3. bu değil de deli gibi two weeks dinliyorum burda ilk gördüğümden beri. çok tuttum onu ben!

    senin mzük zevkinin üzerine kendi müzik zevkimi inşa etmeyi planlıyorum :D

    YanıtlaSil
  4. Bir de bana sor, two weeks hayatimin sarkisi oldu resmen, dinlemekten oleyaziyorum her gun. Sarki mutlu ediyor resmen beni yahu.

    YanıtlaSil