26 Ağustos 2010 Perşembe

seni sevdiğim o zamanlardaki gönlüm yok artık

Genel Ahlaksiz'in notu: 'Genel Ahlaksiz' fikri gecen yazin Istanbul sicaginda bir dostumla karsilastigimiz kucuk bir butikten ortaya cikti aslinda, birinci yilini gecen hafta doldurdu blog ve kendi kisisel tarihimde surekliligi olan ilk mecmuasal caba oldugu icin de bunu taclandirmak gerektigini dusunuyorum. Bunun icin de en iyisi 'o arkadasi' konuk yazar olarak davet etmek geldi aklima, buyrun kendisiyle basbasa birakiyorum sizi, takip edilesi, pesi birakilmayasi bir insandir, candir, canandir o, daha cok yerde gorecegiz zaten kendisini.

Twitter'dan takip etmek icin: http://twitter.com/agda_bandi

Hem kil, hem guzel blogu icin: http://agdabandi.blogspot.com/

---------------------------------------------------------------------------


Genel Ahlaksız “blogun birinci yılı hadi yazı yaz” deyince sevindim hemen. Çok sevilenlerdendir zira kendisi.

Çoğunlukla Genel Ahlaksız’cığımın yazıları da şarkıları da depresif. Önce bu depresif havaya uygun bir şarkı seçeyim dedim, fakat vazgeçtim. Her görüştüğümüzde daha aramızda on metre varken hiçbir kelime etmeden gülmeye başladığım Genel Ahlaksız’ımın birinci yılı şerefine şarkım hareketli olacak!

Ajda Pekkan’ın “Oyalama Beni” şarkısını önermiş bana “istersen bununla yaz” diye. Şarkıyı çok sevsem de bu yazıya başka bir şarkı eşlik edecek. Nedenini anlatayım…

Çalıştığım yerde çalışan başka bir kız var, hamile. On bir yaşında aşık olduğu çocukla on bir sene çıktıktan sonra evlenmiş. Hemen evlendikleri gece de hamile kalmış. (ki bana sorarsanız garanti yalan, hamile kaldığı için evlendiler bence, “erken doğum falan filan” demesi de tezimi kuvvetlendiriyor. Neyse hadi tamam aşktan dayanamayıp evlenmiş olsunlar.)

Bundan birkaç hafta önce işle alakalı bir konuyu sormak için aradım ben bu kızı. Açtı telefonu konuştuk ve bi’ şeyi fark ettim, lan arkadan televizyon sesi falan gelmiyor! Arkadan hiçbir ses gelmiyor!

Tabii benim kafamda hemen şöyle bir sahne canlandı: bu ve kocası oturmuşlar, hatta kocası kafasını bunun kucağına dayamış, sohbet ediyorlar. Televizyon gibi sıkıcı bir şeye ihtiyaçları bile yok. Onlar birlikte olmaktan mutlular. Keyifli keyifli sohbet etmekteler…

O an “ha siktir, ben bi’ şeyi kaçırıyorum!” dedim içimden. İnsanlar uzun yıllar biriyle birlikte oluyor, evleniyor, anılar biriktiriyor, beraber yaşlanıyorlardı. Benimse birkaç aydan uzun süren ilişkim olmadı hiç. Dahası biliyorum yani siksen ben öyle beraber yaşlanalım falan götümü sıkıp da dayanamam.

Sonra düşündüm, lan benim senelerdir sıçtığım boka kadar anlattığım süper arkadaşlarım var. Ben onlarla beraber büyüyorum, anılar biriktiriyorum ve yaşlanacağım. Ama ömür boyu tek kişiyle sevişmek neden? Hem ne aksiyonu var o olayın? Ben her on senede bir köpek gibi aşık olup o heyecanı yaşamak istiyorum. Hadi itiraf edelim ne yaparsanız yapın, kendinizi sex shop’a kilitleyin, yine de sıkılacaksınız hacı! Var mı öyle yirmi sene heyecanını kaybetmeyen aşk? Artiz ne arar la bazarda?

Buradan Duvara Karşı’da artist artist “ben herkesle her şeyi yaşamak istiyorum” diyen bi’ Sibel Kekilli olduğum sonucu çıkarılmasın. Öyle bi’ talebim yok. Ama heyecan olsun hayatımda be bacanak. Ne o öyle adamı al alt yapıdan yetiştir, sonra evlen, hemen çocuk doğur!

Ben mümkünse Genel Ahlaksız bacanağım, Kırmızı Japon Balığım ve Denemecangillerle bir ömür geçireyim. Aşık olayım, sürüneyim, toparlanayım, düşeyim, kalkayım. Mutlu olayım, mutsuz olayım. Beni mutsuz eden şeyleri bu insanlara anlatıp onlar mutsuz olduğum konuyla alakalı şaka yapınca güleyim.

Soner Sarıkabadayı - Pas from Radyo35 on Vimeo.



Ne diyor şarkıda Soner’ciğim taşozum “sanırım hep seni sevecek kalbim, son kez atana kadar!” O iş yalan olur Soner bebeğim, ha şey doğru bak “seni sevdiğim o zamanlardaki gönlüm yok artık.” Aynen öyle. Son dönemde seksi bulduğum tek adam ve neşeyle dinlediğim tek şarkı bu ve her ikisi de bana çok seksi geliyor.

Benim kalbim son kez atana kadar kankalarımı sevecek. O süreçte Soner’in olduğunu tahmin ettiğim six pack’lerini de bi’ kere dünya gözüyle görsem bana yeter. Ne gam!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder